22.11.2018 19:29
ÇAYA GÜFTE YARIŞMASI’NIN KAZANANLARI ÖDÜLLERİNİ ALDI

ÇAYA GÜFTE YARIŞMASI’NIN KAZANANLARI ÖDÜLLERİNİ ALDI

Rize Belediyesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi işbirliği ile Doğu Karadeniz bölgesinin geçim kaynağı çayın tanıtımına yönelik ilk olarak yapılan “Çay’a Güfte Yarışması”nda kazananlar ödüllerini düzenlenen törenle aldı.

Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, Çaykur Genel Müdürü Ekrem Yüce, Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, Çay Üreticileri Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Mavi, muhtarlar, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap törende yapmış olduğu konuşmada, “Çay üretiminden tüketimine kadar bütün aşamalarıyla bir geleneğimiz oldu. Yarışmaya 206 şiir başvurusu geldi. Bunlardan 93 tanesi oluşturacağımız kitaba girmeye hak kazandı. Katılan tüm yarışmacılara teşekkür ediyorum” dedi.

Çaykur Genel Müdürü Ekrem Yüce konuşmasında, Çaya değer katan böylesine anlamlı bir yarışmayı düzenleyen Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap’a teşekkürlerini sundu.

Protokol konuşmalarının ardından dereceye giren yarışmacılara ödülleri takdim edildi.

Kırşehir Üniversitesinden Öğr. Görv. İsmail Kasap, Gazi Üniversitesinden Öğr. Üyesi Dr. Mustafa Tatcı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinden Öğr. Üyesi Dr. Ümit Hunutlu ve Prof. Dr. İhsan Safi ve Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Leyla İpekçi’nin seçici kurulunu oluşturduğu yarışmada, 206 eser değerlendirmeye alındı.

Seçici kurulunun yaptığı derecelendirme sonucunda Dem isimli eserle Karaman’dan 1. İbrahim Şaşma, Çay Güzellemesi isimli eserle Aydın’dan 2. Saltuk Buğra Bıçak, 3. Gülde Çay’ın Dokusu Var isimli eserle Kahraman Maraş’tan Celalettin Kurt oldu. Yarışmada Mansiyona laik görülenler ise, Çayname isimli eserle Kırşehir’den İsmail Yakıt, Çay Getir Usta isimli eserle İstanbul’dan İbrahim İnal oldu.

Dereceye giren yarışmacılara Başkan Kasap tarafından ödülleri takdim edildi.

1. lik ödülüne lâyık görülen esere 7.500 TL, 2. lik ödülüne lâyık görülen esere 5.000 TL, 3. lük ödülüne lâyık görülen esere 2.500 TL ve Mansiyon almaya lâyık görülen 2 (iki) esere de 500’er Türk Lirası takdim edildi.

1.’LİĞİ ALAN ŞİİR

DEM

Yazan: İbrahim ŞAŞMA

Dudağım hasrette, dilim sürgünde.

Kara gözlerinin, demine yârim.

Çok görme vuslatı, bana bir günde;

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Bir şehir ki sevda, yar imiş meğer.

Çay diyende  gönül, nâr imiş meğer

Kavlim ki bir ömür var imiş meğer

Kara gözlerinin demine yarim

 

Fırtına deresi, çayımın suyu. 

Aşkıma amade, bir ömür boyu.

Yüreğim müptela, sıcak ve koyu.

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Gurbet akşamında, kaldıysam darda,

Yağmur damlasında, savrulan karda.

Kime sığındım ben, cümle efkarda?

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Aşkın rengi yeşil ,aşka boyandım.

Hemşin’de kapına, geldim dayandım.

Derin uykulardan, neden uyandım.

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Deryalar misali taşar gibiyim.

Kemençe sesinde, coşar gibiyim.

İnce bel bardakta, düşer gibiyim.

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Aşkına güneşi, erken doğdurdum

Sevda yağmurunu sana yağdırdım.

Koskoca ömrümü nasıl sığdırdım?

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Kaderim Rize’dir bahtım da Rize.

Akıl sır ermiyor tadında gize.

Dostum dost diye, geldiyse bize

Kara gözlerinin demine yârim

 

Sende harmanladım benliğimi ben.

Düğünü, derneği, şenliğimi ben.

Adres göstermişim, kimliğimi ben.

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Çay dergâhında can, kini bırakır.

Kaşık cama değse, tını bırakır.

Her yudum bir kalpte, anı bırakır.

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Garbın çay, serhat çay, şimalin çaydır.

Erdemin izzetin, kemalin çaydır.

Bakmaya kıyamam, cemalin çaydır.

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Ateşte ayazda karda sığındım

Hüzünde sığındım, darda sığındım.

Mutlak bir bildiğim, var da sığındım

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Geceler nasıl ki hasretse aya.

Dudağım değmeli her sabah çaya.

Baksam da usanmam ben doya doya     .

Kara gözlerinin demine yârim.

 

Örfümün direği, kalbin mayası.

Ne kibri vardır, ne de riyası.

Yolum aşka benim, cihan duyası.

 Kara gözlerinin demine yârim.

 

Yusuf’a Züleyha, Kerem’e Aslı.

Benim yüreğime bir şehir yaslı.

Her yudum ilticam, bu işin aslı

Kara gözlerinin demine yârim.


2.’LİĞİ ALAN ŞİİR

ÇAY GÜZELLEMESİ

Yazan: Saltuk Buğra BIÇAK

Gelene hoş ikramdır, şifa bulur içenler

Sunulur eşe dosta candan bizim çayımız

Sohbetlerin hoşdemi, vefa bulur içenler

Hüzün ehlini eyler handan bizim çayımız

 

Mayıs olunca takvim hasat vakti çayların

Bahçelerde bir telaş… Tadı gelir ayların

Sensin muhabbet demi köşklerin sarayların

Ayırmaz garip ile sultan bizim çayımız

 

Vatan kıldın ülkemi, Rize’ye göç eyledin

Bir bardak isteyene cömertçe üç eyledin

Yâren meclislerini hem hoş hem geç eyledin

Hoş tadıyla cihana ferman bizim çayımız

 

Halis Rize çayını demini alınca gör

Demliği katre katre bardağa salınca gör

Tiryakisini çaya bir hasret kalınca gör

Kırk diyârda dillere destan bizim çayımız

 

Marifet ikliminde erenler yudumlasın

Millet için ömrünü verenler yudumlasın

Aşk bağından gülleri derenler yudumlasın

Aşk ile umut ile harman bizim çayımız

 

Gurbetin ocağında savrulur gider küller

Feryat figan eylerken yâd ellerde bülbüller

Vuslatın kapısında boyun büker sümbüller

Gönüldeki yâreye derman bizim çayımız

 

Gece gündüz demeden arar durur gözlerin

Şekerle kavuşur çay, balı bulur sözlerin

Nevbahar gibi olur sanki kışın güzlerin

Değer görür İzmir’den Van’dan bizim çayımız

 

Yorgun olan, dert bulan çay vakti aşka gelir

Koysan kısık ateşte evine başka gelir

İçersen dile şükür, içmezsen keşke gelir

Ağırlar yolda nice kervan bizim çayımız

 

Çay deyince ülkemin marka şehridir Rize

Süzülür gelir dile, kâh söz olur kâh dize

Çayı sarrafı bilir hacet yok başka söze

Kıymette inci ile mercan bizim çayımız


3.’LÜĞÜ KAZANAN ŞİİR

GÜLDE ÇAYIN DOKUSU VAR

Yazan: Celalettin KURT

Çayeli'nde yaprak yaprak

Gülde çayın dokusu var

Elvan elvan, çiçek çiçek

Dilde çayın kokusu var

 

Dem bu demdir, dem içeri

Dağmaran bir seyir yeri

Çaylar gelir diri diri

Elde çayın kokusu var

 

Ayder üstü mavi gökçek

Kaçkar dağı börtü böcek

Anzer balı yayla çiçek

Balda çayın kokusu var

 

‘Çay alınır, çay satılır

Çaylar çay ile tartılır’

Çaya türküler yakılır

Yelde çayın kokusu var

 

Kız kulesi gökçe yerde

Nazar eyler başlar virde

Çare olur içli derde

İlde çayın kokusu var

 

Sular durur çay deyince

Misçe kokar ince ince

İlham verir nazenince

Dalda çayın kokusu var

 

Tunca açar yeşil yaprak

Yağmur yağar kokar toprak

Sular akar ağlayarak

Selde çayın kokusu var

 

Buhur buhur buhurlanır

Şiir olur asırlanır

Kemençede hatırlanır

Telde çayın kokusu var

 

Gönül gönül sevgi çatan

Şehr-i Rize çaya vatan

Neşelere neşe katan

Hâlde çayın kokusu var

 

Karadeniz kara sevda

Suyu kaynar, demi tavda

Şair kalbi aşkta avda

Pulda çayın kokusu var

 

İçildikçe verir sefa

Her yudumu derde deva

Ezgisi makam-ı neva

Yolda çayın kokusu var

 

Türkü türkü, beste beste

Çalar sazlar gül nefeste

Çay vaktinde gönül seste

Solda çayın kokusu var

 

Sürgün verir şafaklarda

Çiçeği billur aklarda

Pırıl pırıl ufuklarda

Gölde çayın kokusu var

 

Kadim, kavi bir dost olur

Dertler dinler, çare bulur

İçmez isen çok kırılır

Yılda çayın kokusu var

 

Türkün meyi demli çaydır

Çaya eşlik, dertli naydır

De uşağım çayı kaydır

Al’da çayın kokusu var

 

Şah-ı merdan Rize çayı

İç çayını seyret ayı

Ateşinde olma zâyi

Külde çayın kokusu var

 

Çay şairde kutlu erek

Semaverler zevke direk

İnce belli bardak gerek

Kulda çayın kokusu var

Berceste

Çayda çayın kokusu var


MANSİYON ÖDÜLÜ

ÇAY GETİR USTA

Yazan: İbrahim İNAL

Fasl-ı muhabbetler, olmaz ki çaysız

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Şekerin, kaşığın yoktur gereği

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Demini koyu çek, esrik olayım

Meyim çaydır benim, demde kalayım

Efkâra geleyim, kâmlar alayım

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Aman Rize olsun, markası çayın

Çayla seyredeyim, çehresin ayın

Sesi yankılansın, derinden nayın

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Bir türkü tutturdum, kerem ayaklı

Hecesi, durağı, çaydan uyaklı

Çek demini usta, bana kıyaklı

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Çayeli’nden elim emek derlenen

Harmanlarda demet demet birlenen

Demliklerde buhur buhur harlanan

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Kesme arkasını, bittikçe getir

Muhabbet tadında, gittikçe getir

Rize türküleri, yettikçe getir

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Dağmaran tepesi, aşk-ı diyardır

Âşığa sohbetin, her ânı kârdır

Çay varsa sohbette, gönüller yârdır

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Çamlıhemşin, İkizdere, Çayeli

Her birisi yeşil çayla payeli

Çaylar içişimiz, olsun gayeli

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

 

Hak’tan armağandır, çay ki insana

Olmasa ne de zor, gelirdi cana

Son demi çek de ver, kan versin kana

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Çay yoksa efkâr yok, canda güman yok

Şair kaleminde, yazan derman yok

Demlik bitti dersin, sende iman yok                  

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Çay şifadır, çay hayattır içerim

Esrik olur yâr gönlünden geçerim

Şiir yazar kelimeler seçerim

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Her yudumu çayın, ilaçtır ilaç

İçmeyen sağlıkta, atamaz kulaç

Ya olur hüzünlü, ya kalır bilaç

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Emeklerle, sevgilerle toplanmış

Kutularda katmer katmer kaplanmış

Şifa olmuş bardaklarda çaplanmış

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Denizli, yaylalı, havalar ile

Horonlu,  türkülü sevdalar ile

Doldurup demleri, o ince bele

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Çaycıyım ilkyazın, harmanıyım ben

Şairin, âşığın, dermanıyım ben

Güldeste sevginin, fermanıyım ben

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Karadeniz bana bakar kaviden

Gözlerime renkler çalar maviden

Aşk dinlerim mest olurum raviden

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta

 

Çayla başlar çayla biter has şiir

Çaysız muhabbete, eremez şair

Çayın sultanlığı, Rize’ye dair

Çay kokulu çaydan, çay getir usta

Bir daha bir daha, say getir usta


MANSİYON ÖDÜLÜ

ÇAY DEMLE!

Yazan: Şafak Er

Her bardakta yeni doğan gün gibi

Hayat bulmak istiyorsan çay demle!

Her kederi yudum yudum unutup

Rahat bulmak istiyorsan çay demle!

 

Gel kardeşim, konuşalım uzunca,

Sohbet hoştur çay kokusu sezince,

Efkâr basıp hasret gönlü ezince

Vuslat bulmak istiyorsan çay demle!

 

Rize çayı gezer her bir diyarı,

Dört mevsimde hissettirir baharı,

Görüp eşsiz yaylaları, dağları

Sanat bulmak istiyorsan çay demle!

 

Seviyorsan sen bu cennet vatanı

Yerli malı kullanmanın zamanı!

Rize çayı cümle derdin dermanı,

Sıhhat bulmak istiyorsan çay demle!

 

Tavşankanı bir çay içip ardından

Muhabbetle kurtul bütün derdinden,

Damağında vatanından, yurdundan

Bir tat bulmak istiyorsan çay demle!

Soru ve Görüşleriniz